Depolama sıcaklığının 25 oC nin veya üzerinde olması halinde raf ömrü yukarıda belirtilen değerler üzerinden yaklaşık %50 oranında azalır. Sıcaklığın 10 oC veya altında olması halinde raf ömrü yukarıda belirtilen değer üzerinden yaklaşık 100% oranında artar.
Sıcaklık
Depo alanındaki sıcaklık 25°C’nin altında olmalıdır. Daha yüksek sıcaklıklar malzeme yaşlanmasını tetikleyerek raf ömrünün kısalmasına neden olur.
Genelde düşük sıcaklık çok sık karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte özellikle 15°C’nin altındaki sıcaklıklarda kauçuk sertleşip görece kırılgan bir hal alacağından bu sıcaklıklarda parçaların zarar görmemesi için özen gösterilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu şekildeki düşük sıcaklıklarda muhafaza edilen kauçuk parçaların sıcaklığının sahada montajdan evvel tekrar oda sıcaklığına yükseltilmesi montaj esnasında ortaya çıkabilecek ve kolay fark edilemeyen çatlama, yırtılma, kopma gibi uygunsuzlukların önüne geçmekte faydalı olacaktır.
Nem
Bağıl nem %70’in altında olmalıdır. Poliüretanlar için bu sınır değer %65’tir.
Yüksek nem ve düşük sıcaklıktaki ortamlarda saklanan parçalar üzerinde zamanla yoğuşma meydana gelir. Bazı kauçuk cinsleri yoğuşma olmadan da ortamdaki nemden etkilenerek bünyelerine su toplayabilirler. Bu durum genelde tersinir olmakla beraber su kaynaklı oksidasyon kauçuk içerisindeki bazı bileşenleri kalıcı olarak parçalayıp bozabilir.
Işık
Güneş ışığı ve yüksek UV içerikli aydınlatmalar kauçuğun erken yaşlanmasına neden olur. Mümkün olduğunda kauçuk parçaların saklandığı alanın direkt güneş ışığından uzak tutulması, camların UV’yi engelleyecek filmler ile kaplanması önerilir.
Radyasyon
Pratikte depolama alanlarının genelinde yüksek miktarda söz konusu olmamakla birlikte her türlü radyasyonun kauçuk ürünler üzerinde yıpratıcı ve bozucu bir etkisi olduğu bilinmelidir.
Ozon
Oksidasyona neden olduğu ve kauçuk yüzeyinde bozulmayı tetiklediği için kauçuk parçalar ozondan korunmalıdır. Bu nedenle ürünler kendi orijinal ambalajlarında muhafaza edilmeli, depolama alanında yüksek oranda ozon üretecek, ark yapan aydınlatma ve teçhizat bulundurulmamalıdır. İlave olarak yakıtla çalışan forklift ya da benzeri istif ekipmanlarının ürettikleri atık gazın da ozon oluşumunu tetikleyici etkisi olduğu bilinmelidir.
Deformasyon
Ürünler depolama alanında birbirlerini ezecek ya da başka ağır parçalar altında ezilecek şekilde istiflenmemelidir. Keçe gibi radyal parçalar çivi, kanca, tel, ip vb. araçlar üzerine asılmamalıdır. Orijinal ambalajında katlı gelmedikçe yumuşak ürünler elle katlanmamalı, bükülmemelidir. Ürünler kendi keskin kenar ya da köşeleri üzerinde konumlandırılmamalıdır. Gerektiğinde ürünün hassas cidarları üzerindeki olası ezilmeyi engellemek adına yük dağıtıcı seperatörler kullanılmalıdır.
Kauçuk üzerindeki elastik deformasyon genelde tersinir olmakla beraber bazı kauçuklar üzerinde oluşan deformasyon %100 geri döndürülemeyebilir. Dahası parça üzerinde gözle görülmeyen kalıcı hasar ya da plastik deformasyon oluşabilir. Bu hasarın kritik bir bölgede oluşması halinde uygulamada erken kaçak ile karşılaşılabilir.
Temas
Kauçuk parçalar orijinal ambalajları dışında açıkta muhafaza edilmemeli, bu esnada temizlik kimyasalları, solventler, yakıt, tanımsız yağ, alkol ya da asit türevleri gibi sıvılar ile temas etmesi engellenmelidir. Sıvılardan başka muhtelif yoğun gazlar ya da bazı özel katı metal yüzeyler (ör. bakır ya da alaşımları) ile temas etmemelidir. Yağ keçeleri montajı kolaylaştırmak adına içeriği ilgili kauçuğa uygun olmayan yağlayıcı ya da yakıt türevleri içinde bekletilmemeli, tanımsız gres ya da benzeri kimyasallar ile yağlanmamalıdır.
Ürünler ambalajlarının dışında, toz ile temas edebilecekleri şekilde saklanmamalıdır. Yoğun kir ya da tozun söz konusu olduğu üretim sahalarında açıkta saklanan keçeler kısa zamanda toz tutar ve özellikle dudak iz bölgesi gibi alanlarda biriken toz partikülleri montaj sonrası milin hareket alması ile birlikte dudak altına kaçıp yağ filmini bozabilir. Bu da erken kaçağa neden olur.
FIFO
Raf ömründen en iyi şekilde istifade edebilmek adına depolama ve serbest bırakma sistemi ‘ilk giren ilk çıkar’ prensibine uygun olmalıdır.